30 Mayıs 2011 Pazartesi

bol acılı!

aslında hep neşeli çizimleri paylaşmak isterim burda. gelelde kötü olayları pek çizmem ama yaşanan kötü günleri de hiç olmamış gibi yapamam ki:( bir ikisini paylaşıyorum...


















geçen hafta ailemizin yeni üyesi "pub" la ayrılmak zorunda kaldık. nedeni de oldukça üzücüydü. emre de alerjik bir durum ortaya çıktı. (bu konu hakkında daha sonra uzun bir yazı yazıcam). zor günler geçirdik. 5 dk da varlığına alıştığımız dünyanın en hareketli, en oyuncu, en tatlı yüzlü ve en komik yaratığının yokluğuna hala alışamadım. hala eve geldiğimizde kapıyı açarken içerde uykulu uykulu gözleriyle bizi karşılayacak gibi geliyor... her sabah ayakkabılarımızı bağlarken pusu kurduğu yerden hoplaya hoplaya gelip kafamıza çıkacakmış gibi geliyor...




















sonra da üzerimizdeki kara bulutlar kalkmadı ve salı günü emre'nin ananesini kaybettiğimiz haberi ile uyandık... çok tatlı tonton ananemizden de acı bir şekilde ayrıldık malesef.




















illa herkesin yaşayacağı acılar ama çok zorlar.
















neyse ki harika bir sevgilim var. onunla birlikte her şey daha dayınılır...

bi de...
hey evren! bu haftaya kıyak geçsen...

12 Mayıs 2011 Perşembe

başka tarz!
























onca işin arasında oturup bununla uğraştım^^
değişik tarzlara heyecan duymaya başladım bu ara. hep kendime çizesim yanına da bir iki bira açasım var. pek işe bakasım yok.

bir düzelti:
anlamadığım bir nedenden dolayı bu çalışmaya aldığım bütün yorumlar silinmiş:( o kadar da güzel yorumlardı. yazık:(

10 Mayıs 2011 Salı

rabiş kafasıyım bugün!




















eskiden odmın her yerinde notlar vardı "10 mayıs", "Rabiş", "10 mayıs unutma!" diye. ama bunlara rağmen her sene benim canım kardeşim rabişim in doğum gününü unuturdum:( o da beni arayıp "naber? bu gün günlerden ne? unuttun yine malll! " diye hatırlatırdı bana^^ ne zaman ki büyüdük koca kız olduk, yok lan ondan değil ne zaman ki facebook hayatımıza girdi sağolsun hep hatırlatır böyle günleri:) önemsemediğimden değil tabi ama nedense hiç tutamam aklımda özel gün tarihlerini^^ ancak rabişim kendisi 26 yıldır hayatımdadır ve benim gibi bir öküze rağmen bir gün bile aksatmamış hep yanımda olmuştur.

bizim için rabişin iki doğum günü var! bir doğduğu tarih olan bugün iki yeniden doğduğu tarih. işte o ikinci olan yeniden doğduğu günü asla unutmam! hayatımın en güzel günlerinden birisiydi.















en büyük tutkusu olan yamaç paraşütü ile geçirdiği büyük bir kaza sonrasında aylarca hastanede tedavi gördü. bir daha yürüyememe ihtimaline rağmen dünyanın en güçü kadınlarından biri olarak sürekli mücadele etti ve o ayağa kalkıp hastaneden yürüyerek çıktığı gün onun doğum tarihi olarak hayatlarımıza geçti.

canım sıkıntılı bu aralar biraz ama ben onun aklına koyup yapamadığı br şey görmedim hiç.
sen yeter ki ne istediğini bil gerisi senin için hikaye biliyorsun!
çok önemlisin benim için çok!

aslında benim hayatımdaki yeri ve önemini anlatan ciddi bir yazı yazmayı planlamıştım lakin oturup yazmam bir kaç günümü alabilir diye burada kesiyorum^^

9 Mayıs 2011 Pazartesi

7 Mayıs 2011 Cumartesi

BURDA BİRİ VAR!

önce "maşallah" de!














fotoğrafını görmüş olduğunuz bebiş bugün yarın kollarımda olacak^^
ailemizin yeni üyesi kavuşmamız yardıma muhtaç kedilerin kurtarıcı meleği
sevgili nora sayesinde gerçekleşicek^-^
ne zamandır sokaktan bir kedi alıp bakmak istiyordum.
bir gün karşıma çıkar diye bekledim hep ve sonunda çıktı tostosum

yalnız birtürlü isim beğenemdim.
aklımızda bazı isimler var:
*sid
*oi
*zazu
*rango
*ponpon
*haruka
bu isimleri önce sevip sonra sinir oluyorum. :(
önerisi olan varsa buyrun lütfen^-^

4 Mayıs 2011 Çarşamba

koca ve sera streç film!

Saatlerce yemek yaptıktan sonra yiyip içip sofrayı kaldırmadan geri dönmesi imkansız bir sızıp kalma sendromu yaşamıştım. (Böyle durumlarda kocaya güvenim sonsuz olduğundan hiiiç çekinmeden sızar kalırım. Bilirim ki asla beni uyandırmaya kıyamaz ve elinden geldiğince toplar ortalığı:)



















karı: - aa sofra kaldı di mi? ben yine sızdım kaldım. yatağa nasıl geldim? hiç hatırlamıyorum.
koca: - ben hallettim de serayla biraz kavga ettim. O nasıl şey ya sinir oldum.



















karı: - hahahah:D nasıl ya?
koca: - ya bak işte sen.
karı: - peki













hahahhaa:D mumyalamışsın tabakları! 3 yüz yıl bir şey olmaz artık onlara:) teşekkürler tatlım!














tamam artık lavabodaki yığını görmüyoruz. O kadar savaşlar vermiş kocacım serayla, olsun o kadar:) çoğu zaman ben de beceremem şu sera işini. dolanır her tarafa. yetenek işi:))

2 Mayıs 2011 Pazartesi

yonca ile tanışın!




















merhabalar^^
hafta sonu çok hoş bir mail aldım. takipçilerimden it girl nirvana izmir forum bornova' da benim çizdiğim yonca karakteriyle karşılaşmış ve hemen benim çizimim olduğunu tanımış^^
bana da mail ile haber verdi. daha önce de iki takipçim istanbul carrefour' da üzerinde benim çizimim olan büyük kartonetler gördüklerinden bahsetmişlerdi fakat işin basılı halini ben daha göremediğim için bir türlü emin olamamıştım. sevgili it girl nirvana nın bu postu sayesinde çok merak ettiğim işimi görme fırsatım oldu^^ ve çok mutlu oldum:) başka izmirli takipçim varsa yolunuz ve o tarafa düşerse aklınızda bulunsun!