29 Şubat 2012 Çarşamba

17 Şubat 2012 Cuma

nasıl çiziyorum?

işte beyle!
tablet kucakta rahat ediyorum^^ bir de bütün ofise hakim olabiliyorum böylelikle.
öbür türlü tabletin arkasında kayboluyorum. olan biten bir şeyi kaçırmak istemem^^
nasıl çiziyorsun? sorularına "tablet yardımıyla"derken bu tabletten bahsediyorum. ilgilenen varsa bu biraz tuzlu bir oyuncak (patronum sağolsun) ama wacom tablet diye aratırsanız küçük boylu ve fiyat olarakta daha uygun olanları mevcut.
...
not: ofise pijamayla gelmiyorum;) o gün pijama benden ayrı olarak ofise geldi. ofiste birleştik;)
bu da iyice süper girl havalarına girmiş deme valla tesadüf.

bu da o sırada üzerinde çalıştığım işin bitmiş hali^^



14 Şubat 2012 Salı

dekolteli post!

benim "bu olmuş mu?" "bununla bu uymuş mu?" "eteğim nasıl?" "oram nasıl?" buram nasıl?" vb. tarzı sorularımdan bıkıp usanmış  koca,  fark ettim ki bir süredir hiç kafasını bile kaldırmadan "süper, harika, çok iyi" gibi cevaplar vererekten beni başından sıvıştırıyor. aslında haksız da sayılmaz yani... olamamış dese "peki bu?" "şimdi?" şimdi""önceki mi? bu mu?" diye daha beterinden soru yağmuruna tutulacak.
ben bile yazarken yoruldum yani. e ben de üstün zeka örneği göstererekten bir ders veriyim dedim. belki bir daha bakmadan süper demez dedim^^

sonra çok güldük^^

9 Şubat 2012 Perşembe

aşk meşk öpüş koklaş

bu illüstrasyonun sevgililer günü zımbırtısıyla felan asla bir alakası olmamakta!
14 şubat bana buradaki işime başlama tarihimden başka da bir anlam da ifade etmemekte.
14 şubat sevmem yani herkes bilsin de^^ 
ama onu severim çok severim hem de...

gecenin bir vakti uyanıp "su" dediğimde hiç itirazsız hop diye kalkıp bana su getirmesini severim.
ayaklarımı ayaklarıyla ısıtmasını sevrim
kafasından geçen cümleyi tahmin edip aynı anda söylemeyi severim
her şeyi gözümden anlamasını severim (tabi burda benim de gözlerimle her şeyi anlatma başarımı da göz ardı edemem. hakkımı veriyim)
söylemeden bana şarap alıp gelmesini severim
sabahları kahvaltı hazırlamasını severim (bunu da aslında ben hazırladığım zaman işe geç kalma korkusundan yapmaya başladı. ben anca kendimi hazırladığım halde kapıda bekleyen hep koca olur)
balık hafızamı bildiğinden her sabah telefonumu, şarjımı kapının önüne koymasını severim
karnım ağrıdığında büyülü elleriyle geçirmesini severim
uyuma numarası yaptığımda kendi kendine beni sevmesini severim (napıyım uyduğumu sandığında adam aşka geliyor, ben de öyle sevsin diye bazen numara yapıyorum:)
öyle işte içimden geldi


7 Şubat 2012 Salı

sarı!

sarı sever misin?  
benim has rengim pembedir aslında ama nedense bir sarı aşkı kabardı içimde bu aralar^^ 
sarı canlılık ve neşenin rengi olduğu kadar hüzünün de rengiymiş bana hiç hüzün vermiyor ya neyse...
böyle iki zıt etkiyi barındırdığı için insanda duygu karışıklıklarına sebep oluyormuş. fazlaca da ilham vericiymiş bu yüzden zihin karışıklıklarına neden olurmuş...
renklerinanlamları.com der ki:
Sarı renk zihin faaliyetlerini arttırır ve insana cesaret verir. Bu nedenle, sorumluluk ve yönetim gerektiren işlerde başarılı olan birinin sarı rengi seviyor olmasına şaşırmamak gerekir. Sarı rengi seven insanlar ilgi çekmekten ve her şeyin kendi kontrollerinde olmasından hoşlanırlar. 

belki de ilgi çekmeye çalışıyorumdur;)


1 Şubat 2012 Çarşamba

kağıt kalem mi dedin?

evet tablet şahane! yalnız kağıdı kalemi ne kadar özlediğimi kağıdı kalemi elime alınca fark ettim.
çok başka bir şey o...
silgi vardı mesela... silgiye dokunmayalı bile o kadar uzun zaman olmuş ki... şöyle elimin tersiyle sigi tozlarını defterden temizlemeyeli...

çok romantik geldi uzun zaman sonra deftere çizmek... kalem değiştirmek...