şu rutin hayatımızda her gün diyoruz ki bir aktivite, bi bişey, bi atraksiyon yapalım.
hayır zaten kararsızlıkta dünya markası iki tipiz. gittiğimiz yerde bile nereye otursak diye bir saat ayakta dikilip karar vermeye çalışıyoruz. kaldı ki gidecek yere karar vereceğiz. hatta bir keresinde yolda birşeyler yeriz umuduyla istanbul dan aç bilaç yola çıkmıştık. "orda mı yesek? burda mı yesek? belki ilerde daha iyisi vardır?" derken ankaraya kadar geldik. o derece bi kararsızlık yani.
neredeyse hergün böyle bir diyalog geçiyor ve her seferinde çok acayip farklı bir aktivite bulmuşuz gibi "film izleyeliim" e karar veriyoruz ve kanepeye yayılıp film olayına giriyoruz.
böylelikle en kötü "salon da mı izlesek? çalışma odasında mı?" kararsızlığı yaşıyoruz:)
gerçi buaralar üşengeçliğimiz kararsızlığımızı her türlü döver de^^
o kanepeden yatağa zor gidiyorum yahu.
kahveyi kim yapıcak diye bile "taş kağıt makas" oynuyoruz.
genelde emre ilk makas yapar o yüzden de ben kazanırım;)
işte bizim kış günlerimiz