28 Haziran 2011 Salı

makyaj işleri!














hiiç anlamam şu makyaj işlerinden. ama makyajsız halime ben bile katlanamazken sabah sabah o korkunç suratımı görmek zorunda olan insancıkları ürkütmemek için mutlaka gözüme iki kalem bi rimel sürerim. sürerim de nedendir bilinmez akşam aynaya baktığımdaki manzara aynen şu yukardaki gibi olur. amacının tamamen tersine bir durum^^ yahu bu neden olur? ben de her insan gibi kalemi alır gözüme sürerim. kiminin makyajı her daim taptaze dururken benimki neden hep gözümün altına akar?

not: hala açım ama görünüş itibariyle bir gr bile verdiğimi düşünmüyorum :(

23 Haziran 2011 Perşembe

bir ağutos böceğinden halliceyim!












bir tembellik bir tembellik, ne iş yapasım var ne de herhangi bir şey. kolum kalkmıyor resmen:( acaba açlıktan olabilir mi? pinoshcum bugün simit bile yemedim yani. öğlen de sadece ve sadece salata yidim. litre litre su tükettim. yeşil çayın köpeği oldum. şimdi de suntamsı krakerlerden kemiriyorum. açlık yok! açlık yok! ...

22 Haziran 2011 Çarşamba

yemek! yemek!


















yukarıdaki tabloda günlük yeme alışkanlıklarımı görmektesiniz. üçüncü karede görüldüğü üzere yemediğim zamanlarda da "ne yesem?" diye düşünmekten alamıyorum kendimi.
hal böyle olunca da döt böyle oldu (...............)! dolayısıyla rejimdeyim arkadaş.

sabah yine çılgınlar gibi kahvaltımı yaptım tabi ama arada bir şey yemedim. üstelikte öğlen yemeğinde sadece çorba, yarım kaşık pilav, yarım kaşıkta yemek yedim. şu anda pişmanlığını yaşasam da baklavayı elimin tersiyle ittim. (az önce de gelen dondurmanın yüzüne bile bakmayarak geri çevirdiğimi söylemiyorum bak). yalnız şimdi ölüyorum galiba açlıktan...

21 Haziran 2011 Salı

amy winehouse



















nolcek bu amy' nin hali yahu?

20 Haziran 2011 Pazartesi

pzt neşesi!

yurdumdan giden kara bulutlarla beraber bizim üzerimizdeki bulutlarda kalkıyor bu aralar. her şey yoluna girmeye başladı gibi... mesela yaparken popomuzun çıktığı kitaplarımız sorunsuzca baskıdan gelidi:)) bir çizer için verdiği emekleri eline aldığı andan daha güzel ne olabilir? :))



















REKLAMLAR:
"çizimler formül yayınları tatil kitaplarında...^^ ben çizdim diye söylemiyorum eğlenceli kitaplar:) "

YAYIN AKIŞI:

üstelik bugün pazartesi olmasına rağmen pek neşeliyim :)) önümüzdeki aya imkansız gibi görünen tatile bile çıkıcaz:))



















"allam nolur her şey böyle güzel devam etsin! dinimiz amin..."

ve tabi bu yazıyı okuyan sana da mutlu bir hafta diyorum:)

18 Haziran 2011 Cumartesi

benim canım babam ♥

bakın ne kadar karizmatik babam var!


















yaz ayları babam görevde olduğundan yine babacımdan ayrı bir babalar günü geçiricez:( arada beni takip ettiğini biliyorum. ben de ona burdan bir süpriz yapmak istedim^^ biliyorum ki babam bizim fikirlerimize, onun hakkındaki düşüncelerimize çok değer verir:)

elbet zamanında kuşaklarımız çatıştı. birbirimize uzak kaldığımız birbirimizi anlayamadığımız dönemler yaşadık. mesela ben ergen göksu triplerindeyken... aman tanrım... tam bir kaçık gibi görünüyordum. bol olsun diye annemin pantolonlarını giyer, ne kadar zincir bulursam pantolonuma bileklerime boynuma takar, kendi kestiğim kısacık ve orantısız jöleli saçlarımla ortalıkta dolanırdım. e kolay değil soytarı gibi görünen bir evladının olması...
hep oturup konuşmak isterdi babam "evladım nedir derdin?" tarzı:) o zamanlar öyle duygusal ergen modu yoktu ama asi genç tripleri vardı accık^^ uygun zamanımı beklerdi babam. uysal bir anımda gelir konuşurduk uzun uzun... bu konuşmaların onu rahatlattığını söyler

bizim hafta sonu kahvaltılarımız kutsaldı^^ o kahvaltı da hekes olacak:)
biz kardeşle anlamıyoruz tabi... "yemişim kahvaltısını yea uyuycam ben" modu. o zaman derdi ki büyüyünce anlayacaksınız bunun önemini. şimdi anlamasanızda herkes sofrada olacak.
zorla uyandırılır, getirtilir, klasik müzik açılır... kahvaltıdan sonra babam sevdiği bir köşe yazarını okur bize...














bir gün babam bir simitçiyle muhabbet eder...
simitçi çocukları için yaptıklarını anlatır babama. babam o tek kollu simitçinin o simitçi kazancıyla çocukları için neler yaptığını duyunca çok etkilenir... sonra aralarında geçen konuşmayı ve nasıl etkilendiğini bize anlattı ve dedi ki "ben kötü baba mıyım? "
sen hiç kötü baba olur musun? canım babam... sen bugüne bugün beni koskoca ROBOKOP' a bile göndermiş adamsın!!! (babam bu soruyu her sorduğunda hep bu cevabı veririm. birlikte çok güleriz)

"robokop: baba dilinde rock'n coke :)) insanlık için küçük olabilir ama babam için çok büyük bir adımdı. sırtımda çadırımla döndüğümde beni balkonda bekliyordu..."

ve her başarılı babanın arkasındaki mükemmel anneyi unutmak olmaz











bu da benim canım annem ♥

SİZİ ÇOK SEVİYORUM BEE!!!

17 Haziran 2011 Cuma

yağmur altında bir goksuk! ya da içinde!




















yukarıdaki illüstrasyonda yağmur altında evine yürüyerek giden bir göksu görmektesiniz... dün ankara dev bir havuza dönüştüğünden trafiğe takılmamak için eve yürüyerek gittim.
sular altındaki ayaklarımın durumu çizimde açıkça görülebiliyor sanırım. yere bastığımda deliklerden su fışkırtıp ayağımı kaldırdığımda geri içine su doldurarak foşur foşur sulu bir yolculuk geçirdim.
bir yandan küfür ediyor bir yandan da yürüyordum ki ipod umda 10 yıl önce falan hastası olduğum bir parça çalmaya başladı^^ anında havam değişti. ben de keyfini çıkardım sulu yolculuğumun...

böyle tuhaf tuhaf şeylerle mutlu oluyorum ben işte! eğlendim ama...
parça da bu ....

guano apes / mine all mine


15 Haziran 2011 Çarşamba

çerezza + bira
























sonsuza kadar çerezza bira ikilisiyle beslenip üçlü koltuğumda fosilleşebilirim^^
(yok canım o kadar da değil! arada makarna, patates kızartması, pizza falan da yerim)

posta notu: şimdi bu illüstrasyonu gören yakınlarım "aman da göbek çok yakışmış hamilelik nasıl yakışıcak" gibi söylemlerle cips bira göbeğini bebek işine bağlayıp beni gaza getirmeye çalışacaklar! nihaha... biraz daha yiyip içiyim. sonra o sonra...

14 Haziran 2011 Salı

piyango bileti al deme bozuşuruz!






































































































































biri bacağıma ikisi kafama tam isabet!

hayır mekanda 50 -60 kişi rahat var, bizim masada da altı kişiyiz niye gidip gidip beni buldu hepsi anlamadım ki:( herkes de istisnasız "piynango al" "sayısal oyna" diyor. dostum neresi şans bunun! bildiğin şansızlık! tepeden altın ya da ne biliyim çikolata bişey yağsa biri beni bulmaz... anca bok yağıyo kafama! şu şansım ne zaman dönücek ulan benim!!!

10 Haziran 2011 Cuma

çekiliş talihlisini açıklıyoruuum!




















yehuuu! çekilişi az önce gerçekleştirdim ve kazanaaan...
2 kişilik ben adlı blogun sahibiBANU BİLGİLİ
oldukça adaletli yaptığım çekilişi yukarıdaki fotoğraf bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor sanırım^^ hile yok! dümen yok! ... toprak altına gömülen ya da yakılan ya da ansızın oratan kaybolan katılımcılar yok!
sevgili talihlim banu, tuvalin şimdi baskıda^^ pazartesi akşamı kargoda olacak ve muhtemelen salı günü de sende olur^^ detayları mailine atıyorum...

ve son olarak bütün katılımcılara çok teşekkür ederim^^
bu kadar isteyen izleyicimin çıkması beni çok mutlu etti.
kazandıramadığım takipçiler için bu tarz çekilişlere devam edicem...


2 Haziran 2011 Perşembe

burda çekiliş var!

böyle çekiliş yapan bir kaç blog gördüm. hoşuma gitti.
ve dedim ki
"takipçileer... beni izliyolaaar... yorum yapıyolaaar...
başka bloglarda çekilişleeer... hediyeleer...
ben neden takipçilerime ÇEKİLİŞ yapmıyorum? benim blogumda NİYE YOK?"

ve ben de arasıra böyle çekiliş yapmaya karar verdim^^
ne dersin?



















eğer yukarıdaki illustrasyonu beğendiysen!
bu posta mail adresini yorum olarak bırak.
sonra çekiliş yapıcaz ve kazanan bu resmin
35 x 35 boyutlarındaki tuval üzerine baskısını duvarına asacak^^

kazanan burdan ve mailinden haberdar edilecek.
son tarih: 10 hiziran 2011